Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’dan dönen uçakta aralarında Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Haber7 yazarı Hasan Öztürk’ün de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsveç’in NATO başvurusu Vilnius zirvesinde onay beklediği haberlerine değinen Erdoğan, Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç’ın yarın İsveç makamlarıyla görüşeceğini söyledi. “Biz NATO Sekreteri ile görüşürken İsveç’te teröristler şov yapıyorlar. Bunu nereden yakalayacağız, Vilnius’ta nasıl tartışacağız ve ‘Tamam, bu işi gerçekten düzelttiniz’ diyeceğiz. bir de bu teröristlere sokakta şov yapma fırsatı vermediniz.O halde iyi niyetle yaklaşalım.Şimdi bu resimde bu konuya olumlu yaklaşamayız.Akif Bey onlara da diyecek. Toplantıda, ‘Cumhurbaşkanımızın görüşü bu, Vilnius’ta çok farklı bir şey beklemeyin’ dedi.”ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nın dış politika vizyonu, Türk Devletleri Teşkilatı, Yunanistan’daki seçimler ve Kıbrıs sorunu hakkında da konuştu. “Şu anda sahip olduğu prestijle Yunanistan’daki mevcut yönetim, önceki yönetimlere göre daha barışçıl bir atmosferde. Bu barışçıl ortamı sürdürürlerse ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşit haklarının korunmasına ‘evet’ derseler. Avrupa Birliği başta olmak üzere bazı provokasyonlara kapılmadan biz de provokasyon yapacağız.” “Neden?”Pazarlık için açık kapı bıraktı.
ERDOĞAN İSVEÇ KAPINI ŞİMDİLİK KAPATTI
SORU: Önümüzdeki ay NATO Zirvesi var. İsveç’in de Türkiye’nin NATO üyeliğine olumlu yaklaşmasından beklentileri var. Türkiye’nin bu konuda İsveç’ten atmasını istediği somut adımlar vardı. Bu bahiste son durum nedir? Bu adımlar tam olarak nedir?
CEVAP VERMEK: Bu NATO Zirvesi Vilnius’ta yapılacak. İnşallah olağanüstü bir şey olmazsa katılacağım. İsveç’in bu beklentileri, bizim bu beklentilere uyacağımız anlamına gelmiyor. Bu beklentileri karşılayabilmemiz için öncelikle İsveç’in üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde İstanbul’da Dolmabahçe’de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg konuğumdu. Kendisiyle orada da görüştüm. Bizden İsveç’in beklentilerine cevap vermemizi bekliyorsanız, öncelikle İsveç bu terör örgütünün yaptıklarını yok etmelidir. Stoltenberg bunları bize ifade ettiği gibi, O zamanlar maalesef İsveç’te teröristler sokaklarda gösteri yapıyorlardı. Daha sonra İbrahim Bey o sahneleri muhatabına gönderdi. Cumhurbaşkanımız şu anda Stoltenberg ile görüşüyor ama İsveç’te teröristler hala gösteri yapıyor” dedi.Bunu nereden bulacağız, nasıl tartışacağız ki Vilnius’ta şöyle diyebilelim: “Tamam, bu şeyi gerçekten düzelttiniz ve bu teröristlere sokaklarda gösteri yapma fırsatı vermediniz. O yüzden iyi niyetle yaklaşalım.” Şimdi bu tablo içinde bu işe olumlu yaklaşamayız. Neticede bu bir anayasa meselesi değil, hukuk meselesi de değil. Bu ne yapıyor? Kanun yaptırımı ne yapar? Kolluk kuvvetlerinin görevi onları durdurmaktır. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Dereler’de bu teröristlerin inine anayasa ile mi girdik? Kanunen mi girdik? Hayır. Zaten kanunlarda ve anayasalarda kolluk kuvvetlerine tanınan haklar var. Bu hakları kullanın. Bu hakları kullanmayacaksınız, bize ‘Gelin İsveç’i NATO’ya alın’ diyeceksiniz. O halde NATO’nun terörle mücadele ayağı nerede? NATO bununla bir kez ilgilenmeli. Bunu hallettikten sonra Vilnius’tayız falan diyip “el bebek gül bebek” diyemeyiz. Yarın (Çarşamba) Başdanışmanım Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç; İsveç ve Finlandiya, NATO heyeti ile Daimi Ortak Mekanizmanın dördüncü toplantısını yapacak. Onlara şu mesajı verecek zaten; Yani bu Cumhurbaşkanımızın görüşü, kesinlikle Vilnius’ta farklı bir şey beklemeyin.”
YUNANİSTAN’DA SEÇİMLER VE İLİŞKİLER
SORU: Yunanistan da Türkiye gibi bir seçim sürecinden geçti ve geçiyor. Miçotakis’in partisi çoğunluğu sağlayamadığı için yeniden seçim kararı alındı. 25 Haziran’da komşuda yeniden seçim var. Miçotakis, seçilirse sizinle NATO’da görüşmek için fırsat kollayacağını söyledi. Yeni dönemde Yunanistan ile ilişkiler konusunda öngörünüz nedir?
CEVAP VERMEK: Seçimimizin ardından Miçotakis arayıp tebrik etti. Böyle bir süreçti. Dolayısıyla Vilnius’ta böyle bir şey olursa bunu tartışmaktan çekinmeyiz. Biz iki komşu ülkeyiz. Zaman zaman ileri geri mesaj gelmediği sürece, düşmanlıkları artırmaya değil azaltmaya çalışıyoruz. O yüzden orada da onlardan bahsedeceğiz. Burada alışılmış bir şey var. Söyleyecek bir şeyimiz olmalı. Bu da ne? “Sayın Başbakan artık bu silahlanmayı durdurun. Peki bu silahlanmayla nereye gidiyorsunuz? Amerika size sürekli bir sürü silah veriyor. Bedava verdiği için mi alıyorsunuz, yoksa siz böyle aldığınız için mi böyle alıyorsunuz? para istemiyor musun?” Muhtemelen onlardan bahsedeceğiz. Ayrıca bilin ki biz düşmanlarımızı çoğaltmak için değil, azaltmak için varız. Burası Türkiye, burası Erdoğan.
GÜNEY KIBRIS’A MESAJ
SORU: Kıbrıs’ta yeni bir sohbet trafiği laf konusu olabilir mi? Özellikle Rumlardan veya diğer çevrelerden bu yönde bir talep var mı?
CEVAP VERMEK:Şu anda prestijiyle Yunanistan tarafında Mevcut yönetim öncekilere göre daha huzurlu bir ortamda. Bu huzurlu ortamı sürdürürlerseVe başta Avrupa Birliği olmak üzere bazı provokasyonlarla kışkırtılmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşit haklarını savunmak için “evet” derseler, “neden olmasın” diyeceğiz. Ama Kuzey Kıbrıs’ın egemen eşitlik haklarını tanımaları gerekiyor, tanımazlarsa bu olmayacak. Her zaman söylerim, bu işin ilk başkanı İsviçreli Bürgenstock’tur. O dönemde Yunanistan başbakanlarıyla görüşmemiz vardı, ben başbakanım ve o dönemde bizimle görüştüler. Ancak ne yazık ki Kuzey Kıbrıs’tan yana olmadılar, hemen Güney’i Avrupa Birliği’ne dahil ettiler ve Kuzey Kıbrıs’ı dışarıda bıraktılar. O günden beri bu böyle, Avrupa Birliği dürüst değil. 50 yıl geçti, hala bu Avrupa Birliği aynı noktada, hiçbir şey değişmedi. Bunları masaya yatıracağız. Bunu da gözden geçirmemiz gerekiyor.
YÜZYIL Türkiye’sinde DIŞ POLİTİKA VİZYONU NE OLACAK?
SORU: Seçimlerin tamamlanması ve kabinenin kurulmasıyla resmen Türk Yüzyılı başladı. Dış politikadaki yansımalarını nasıl göreceğiz? Türkiye’nin yeni dönemde ekseni batı mı olacak yoksa diğer coğrafyalarda da etkisini sürdürerek istikrar politikasıyla kendisini zirveye taşıyacağı bir dönemin kapılarını aralayacak mı?
CEVAP VERMEK:Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak ettiğimiz bu yılda özellikle “Doğu-batı” ayrımı yapmak ilkelerimiz arasında yer almıyor. Batıya ne kadar yakınsak, doğuya da o kadar yakınız. Kederimiz, özellikle bu yüzyılda tüm dünya ülkeleri ile birebir anlayışın ortasında olmaktır. Hepsiyle görüşmelerimizi en ideal şekilde sürdürmek için çaba göstereceğiz. Tüm dünya ile bugüne kadar sürdürdüğümüz bağlarımızı önümüzdeki dönemde de rahat ve sade bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Diyalog ve diplomasiyi ön planda tutarak inisiyatif almayı, bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarın hakim olması için ne gerekiyorsa yapmayı temenni ediyoruz, etmeye de çalışacağız. Bu olağan temelde milletimizin hakları ile birlikte tüm insanlığın haklarını, yasalarını ve ortak çıkarlarını savunmak asli sorumluluğumuz olacaktır.
